top of page

Efendimizin Adaleti

Hz. Muhammed (s.a.v.) adalete çok önem vermiş, her zaman adil davranmıştır. İnsanlar arasında ırk, renk, cinsiyet, mevki, makam, soy ayrımı yapmamıştır. Kanunları herkese eşit olarak uygulamıştır. Bir keresinde Mekke’nin ileri gelen ailelerinden birine mensup bir kadın hırsızlık yapmıştı. Bazı kimseler, kadının cezalandırılmaması için Peygamberimize, çok sevdiği Üsame bin Zeyd’i aracı olarak gönderdiler. Hz. Peygamber bu duruma çok kızdı ve şöyle buyurdu:

“Sizden önceki toplumlar, yasaları herkese eşit biçimde uygulamadıkları için helak oldular. Onlar fakir, kimsesiz biri suç işlediği zaman en ağır cezayı verirler, zengin ve güçlü bir kişi suç işlediğinde ise onu cezalandırmazlardı. Allah’a yemin ederim ki bu suçu işleyen kızım Fatma da olsa onu cezalandırmaktan çekinmezdim."

 Hz. Muhammed yalnızca peygamber olduktan sonra değil, ondan önce de adil bir kimse olarak tanınmış ve insanların güvenini kazanmıştır. Peygamberimizi gençliğinden beri tanıyan Mekkelilerden biri şöyle demiştir: “Hz. Muhammed ne kimsenin hakkını yerdi ne de kimseye hakkını yedirirdi. Hak konusunda hatır gönül dinlemezdi.”

Hz. Muhammed (s.a.v.)’in adaletli bir insan olduğunu gösteren birçok olay vardır. Bunlardan biri şöyledir:

Örnek Olay

Peygamberimiz 35 yaşlarında iken Mekkeliler; sel, su baskınları vb. nedenlerle hasar gören, duvarlarında çatlaklar meydana gelen Kâbe’yi tamir etmeye karar verdiler. Hep birlikte el ele vererek Kâbe’yi tamir ettiler. Ancak sıra, kutsal sayıp önem verdikleri Hacerü’l-Esved’in yerine konulmasına gelince aralarında anlaşmazlık çıktı. Anlaşmazlık çatışmaya dönüşmek üzereyken içlerinden biri, Kâbe’nin avlusundan ilk girecek kişinin hakemliğine başvurulmasını önerdi. Öneri kabul edildi. Aradan bir süre geçince Hz. Muhammed (s.a.v.) Kâbe’nin avlusunda göründü. Herkes buna çok sevindi. Çünkü onun vereceği kararın adalete uygun olacağını biliyorlardı. Hz. Muhammed’e durumu anlattılar. Peygamberimiz bir yaygı istedi, onun üzerine Hacerü’l-Esved’i koydu ve her kabileden bir kişinin yaygının ucundan tutmasını istedi. Taş, konulacağı yere kadar kabile temsilcileri tarafından getirilince de kendisi onu alıp yerine koydu.

Böylece Hz. Muhammed, bu sorunu herkesin memnun olacağı şekilde ve adil bir biçimde çözüme kavuşturdu.

© 2023 by NOMAD ON THE ROAD. Proudly created with Wix.com

  • b-facebook
  • Twitter Round
  • Instagram Black Round
bottom of page