top of page
Efendimiz'in Hoşgörüsü
Hz. Muhammed (s.a.v.) yaklaşık yirmi üç yıl süren peygamberlik hayatı boyunca insanlara Allah’ın varlığını ve birliğini, İslam dininin ilkelerini anlatmıştır. Ancak Müslüman olma konusunda insanlara hiçbir zaman baskı ve zorlamada bulunmamıştır. Bu konuda Kur’an’da şöyle bahsedilir.
“Dinde zorlama yoktur...” ve “Sen sadece bir uyarıcısın.”
Bir gün Necran bölgesinde yaşayan Hristiyanlardan bir grup, Medine’ye Hz. Peygamberi ziyarete gelmişti. Peygamberimiz o sırada Mescid-i Nebi’de bulunuyordu. Hristiyanlar mescide geldiler, Hz. Peygamber onları karşıladı. Kısa bir süre sonra Necranlı grup, ibadet vakitlerinin geldiğini söyleyerek ayağa kalktı. Bunu gören sahabeler onlara engel olmak istediler. Ancak Peygamberimiz onların müdahalesine karşı çıktı ve Hristiyanların Mescid-i Nebi’nin içinde ibadetlerini yapmalarına izin verdi.
لاَ إِكْرَاهَ فِي الدِّينِ
إِنْ أَنتَ إِلَّا نَذِيرٌ
ÖRNEK OLAY

Hz. Muhammed insanlarla ilişkilerinde daima anlayışlı ve hoşgörülü olmuştur.
Hata yapanları azarlamamış, hatalarını toplum içinde yüzlerine söyleyerek onları utandırmamıştır.
Hata yapan birini gördüğünde güzel bir üslupla ona yanlışını söylemiştir.
ÖRNEK DAVRANIŞ
Yanlış yapanı değil, yapılan yanlışı ön plana çıkarmıştır. Kimseye kin gütmemiş, düşmanlık beslememiş, asla intikam peşinde koşmamıştır.

Mekkeli müşrikler, İslamiyetin ilk dönemlerinde Müslümanlara her türlü baskı ve işkenceyi yaptılar. Peygamberimiz ve Müslümanlara hakarette bulunup onlarla alay ettiler. Müşriklerin baskı ve işkenceleri yüzünden Hz. Peygamber ve sahabeler mallarını, yurtlarını bırakıp doğup büyüdükleri kenti terk etmek zorunda kaldılar. Peygamberimiz (s.a.v.) 630 yılında Mekke’yi fethedince müşrikler onun kendilerinden intikam alacağını düşünerek korktular. Ancak o, Mekkelileri toplayıp herkesin serbest olduğunu, kendilerine hiçbir zarar verilmeyeceğini bildirdi. Bütün bunlar Hz. Peygamberin anlayışlı, hoşgörülü ve bağışlayıcı bir insan olduğunu ortaya koyan örneklerdir.
bottom of page