top of page
Kültürümüzde Hz. Peygamber Sevgisi
Milletimiz, İsiamiyeti kabul ettiği dönemden itibaren dinî değerleri samimi bir şekilde benimsemiş, bunlara sahip çıkmıştır. Kültürümüzde Peygamberimiz Hz. Muhammed’in ayrıcalıklı bir yeri olmuştur. Milletimiz Peygamberimizin adını her zaman saygıyla anmış, ismini söylerken salavat getirmiştir.
Örneğin Peygamberimizden söz ederken “Hazreti Muhammed”, “Sevgili Peygamberimiz”, “Peygamber Efendimiz” gibi saygı ifadeleri kullanmıştır.
Hz. Peygamberin adı anıldığı zaman da ;
“Allâhümme salli alâ sey-yidinâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed.”
Hz. Muhammed sevgisi; edebiyatçılarımızın, şairlerimizin, düşünürlerimizin eserlerinde de görülmektedir. Özellikle tasavvuf edebiyatında Hz. Muhammed sevgisi yoğun bir şekilde işlenmiş, Peygamberimizi öven pek çok şiir yazılmıştır.
Büyük halk şairi, mutasavvıf ve düşünür Yunus Emre’nin şiirlerinde de Peygamber sevgisi önemli bir yer tutar. Onun, Hz. Muhammed’in üstün özelliklerini dile getiren, Peygamberimize olan sevgisini belirten birçok şiiri vardır. Yunus Emre bunlardan birinde şöyle der:
“Canım kurban olsun senin yoluna,
Adı güzel, kendi güzel Muhammed.
Gel şefaat eyle kemter kuluna,
Adı güzel, kendi güzel Muhammed.”
“Şol seni seven kişi, Verir yoluna başı.
İki cihan güneşi Şensin ya Resûlallah.”
Büyük İslam mutasavvıfı ve düşünürü Mevlânâ da Peygamberimize olan sevgisini eserlerinde pek çok kez dile getirmiştir. Örneğin o, bu konuda şöyle demiştir:
“Bendesiyim, kuluyum ol hikmetli Kur’an’ın.
Toprağının tozuyum Muhammed-i Muhtar’ın.
Kim naklederse benden, başka söz, başka kelam,
Ben ondan da bizarım, o sözden de bizarım.”
Millî şairimiz Mehmet Âkif Ersoy da bir şiirinde Peygamberimize olan hayranlığını ve sevgisini şöyle dile getirir:
“Dünya neye sahipse onun sevgisidir hep,
Medyun ona cemiyeti, medyun ona ferdi,
Medyundur o masuma bütün bir beşeriyet,
Yarab, bizi mahşerde bu ikrar ile haşret.”

bottom of page